Diabet ile komplike olmuş gebelikler hem anne hem de bebek açısından dikkatli takip gerektiren gebeliklerdir.Yeterli kan şekeri kontrolü sağlanmadığında bebekte artan doğum kilosu, amnion mayiinde artış sıklıkla izlenir. Bunun dışında konjenital malformasyonda artış, Anne karnında ölüm riskinde artış izlenir. Annede hiperglisemye bağlı diabetik ketoasidoz,retinopati, nöropati ve nefropatide artış izlenir.
Tanı ve Tarama
İlk kez gebelikte başlayan veya fark edilen,gebelik sonrası devam edip etmediğinden ve tedavide insulin kullanılıp kullanılmadığından bağımsız olarak,tespit edilen glukoz intoleransına gestasyonel diabetes mellitus (GDM) denir.Olguların büyük bir kısmında glukoz intoleransı doğum sonrası normale dönecektir.
Bu gebelerin bir kısmı ileriki hayatlarında diabetes mellitusa aday olduklarını bilmeli ve doğum sonrasında diabet takibinde kalmalıdırlar
Tarama testlerinin amacı tanı koymak değil,risk altındaki grubu belirlemektir.Bu amaçla her gebeye oral glukoz tolerans testi (OGTT) yapılır.
OGTT uygulamasında dikkat edilecek hususlar şunlardır:
1. Test sabah yapılmalıdır.
2. En az sekiz saat en fazla dört saat açlık gereklidir.
3. En az üç gün kesintisiz diyet (günde minimum 150 mg karbonhidrat)almış olmalıdır.
4. Test süresinde hasta oturur durumda olmalı hareket etmemelidir.
5. Testte 2 veya daha fazla eşik değerde sapma mevcut ise gebe GDM tanısı ile takibe alınmalıdır.
Dünya Sağlı Örgütünün önerdiği 75gr glükoz ile yapılan tarama testidir. Değerlendirilmesi Aşağıdaki gibi yapılmaktadır
1.saat _ 180
2.saat _ 153
Tedavi
Tedavinin ana amacı,fetal risk açısından maternal glisemi eşik değeri bilinmediğinden,tüm kadınlarda glukoz seviyelerini gebelik için normal olan sınır aralığında tutabilmektir.Sadece AKŞ değerlerinin değil postprandial(tokluk) glukoz değerlerinin de normal olması hedeflenir.
Postprandial hipergliseminin preprandial hiperglisemiye göre fazla fetal makrozomi ile ilişkili olduğunu gösteren üç çalışmanın sonuçlarına bakıldığında postprandial 1. Saat glukoz değerleri 120-140 mg/dl aralığında tutulduğunda makrozomi riski minimumdur.
Gestasyonel diabet tedavisi diyet,egzersiz ve gerektiğinde insülin tedavisini kapsar.Diyet optimal tedavidir,standart tedavisi ile kan şekeri istenen düzeyde tutulmadığında insülin rejimine geçilir.
1.Diyet
Beslenme ve diyette danışmanlık ilk ve en önemli basamaktır.Bu tedavinin amacı kan glukozunu kontrol altında tutarken,açlık ketozuna sebep olmadan anne ve bebeğe gerekli besinleri sağlayabilmektir.
Fetal makrozomi ile tokluk kan şeker seviyeleri arasında doğru orantı varsa tadavi stratejileri de buna göre ayarlanmalıdır. Gestasyonel diabette tokluk kan şekeri seviyelerinin yüksek çıkma nedeni periferik insülin direnci ve azalmış insülin sekresyonudur.
Diyet ile annenin kan şekeri seviyelerinde 15-20mg/dl düşüş beklenir.Diyet tedavisi esas olarak insüline karşı periferik cevabı güçlendirmek içindir.Obezite doğrudan insülin direncine neden olmakta ve GDM olgularının yaklaşık %60-80’inin obez olduğu bilinmektedir. Diyete uyumsuzluk bu gurup gebelerde çok fazladır.
Kilo alımı yakın takip edilerek diyete uyum sık sık sorgulanmalıdır.
2.Egzersiz
Tüm gebelere tavsiye edilmelidir.Egzersiz ile annenin kan şekeri seviyesi daha iyi düzenlenir.Özellikle üst vücut kaslarını çalıştıran egzersizler önerilir.Yapılan bir araştırmada egzersiz ve diyet tedavisinde yalnız diyet tedavisine göre daha düşük şeker konsantrasyonları izlenmiştir.Egzersizin kan şekeri seviyesine etkisi 4 hafta sonra ortaya çıkar.
3.İnsülin
Gestasyonel diabet tedavisinde insülin kullanımı herkesce kabul edilen fetal etkilenmeyi azaltan tek farmakolojik ajandır. Bu aşamada gestasyonel diabet olan gebe bir endokrin hastalıkları doktoru ile konsülte edilmelidir.
İnsülinin kimlere ne sıklıkla ve hangi dozda verileceği tartışma konusudur.İnsülin tedavisinin değerlendirilmesindeki hedefler fetal makrozominin ve neonatal komplikasyonların engellenmesidir.
GDM hastalarının %15-20 kadarı diyet tedavisine iyi uymasına rağmen yeterli glukoz kontrolü için insüline ihtiyaç gösterirler.GDM’ li hastalarda fetal ve neonatal komplikasyonların hangi glukoz düzeyinden sonra arttığı henüz tam belirlenememiştir.GDM ‘li hastalarda insülin tedavisi açlık değerlerinden çok tokluk düzeylerine göre yapılırsa glukoz düzeyleri daha iyi kontrol edilir ve neonatal hipoglisemi,makrozomi ve sezeryan ile doğum riski azalır.